Sokak hayvanlarıyla ilgili yasa teklifi meclisteki komisyonda günlerdir sabahlara kadar tartışılıyor. Köpeklerin ölümü anlamına gelen ‘ötanazi’ işlemini içeren maddeler de iktidar partisi vekillerinin oylarıyla komisyonda kabul edildi. Muhaleft partisi vekilleri, hayvan hakları savunucu STK ve kurum temsilcilerinin yanı sıra hayvanseverler de mecliste yasa teklifine karşı mücadeleye devam ediyor.
Tüm bunlar yaşanırken Avrupa Parlamentosu üyesi iki vekilin, 21 Temmuz’da yasaya karşı meclise mektup gönderdiği ortaya çıktı. Avrupa Parlamentosu Üyesi Anja Hazekamp ve Hollanda Ulusal Parlamentosu Üyesi Ines Kostić imzalı metupta, meclisteki vekillerden yasayı geçirmemeleri istendi.
‘HOLLANDA’DAKİ DENEYİMİMİZDEN ANLADIK Kİ UZUN VADEDE HİÇBİR SORUN ÇÖZÜLMEDİ’
Mektupta, Hollanda’daki deneyimlerinden hayvanları öldürmenin veya onları yakalayıp aşırı kalabalık barınaklarda kötü koşullarda tutmanın hem maliyetli olduğu hem de uzun vadede herhangi bir sorunu çözmediğini bildikleri ifade edildi. “Tam tersine bu tür uygulamaların ülkelerin itibarını zedelediği ve toplumda şiddetin daha fazla artmasına katkıda bulunduğu kanıtlanmıştır” denilen mektupta, hayvan popülasyonunu kontrol altına almanın tek yolunun, aşılama, kısırlaştırma ve serbest bırakma olduğu belirtildi.
Mektupta şu ifadeler yer aldı: “Öncelikle insancıl ve hayvan dostu bir köpek ve kedi popülasyon yönetimi hem insanlar hem de hayvanlar açısından önemlidir. Köpekler ve kediler, insanlara önemli psikolojik ve fizyolojik faydalar sağladıkları ve topluluklarımızda sosyal köprüler oluşturmaya yardımcı oldukları için harika arkadaşlar olabilirler. Diğer birçok ülke, başıboş köpek popülasyonunun, halkın eğitimiyle birlikte yakalama, kısırlaştırma, aşılama ve serbest bırakma programı kullanılarak en iyi şekilde yönetilebileceğini göstermiştir. Bu, hayvanları öldürmekten ya da korkunç koşullar altında esir tutmaktan daha insani bir yöntem olduğu gibi, köpek ve kedi popülasyonlarını kontrol altında tutmak için de daha etkili bir yöntemdir.”